Şekerin kanser hastalığının ilerlemesindeki önemli rolü gereği kanser hastası olsun olmasın herkesin şeker tüketimi konusunda çok dikkat göstermesi gerekmektedir.
Yüksek oranda şekerle beslenme kan insülinini artırır. İnsülin fazlalığı vücutta serbest radikallerin artmasına yol açar. Kanserde belli başlı ölüm sebebi ya tümörün hayati organları sararak işlevlerini yoketmesi ya da neoglikogenes denilen bir kısırdöngü sonucu oluşan Kaşeksi’dir. Kaşeksi, tümör oluşumu ile başlar ve vücudun tüm enerji birikimini tümör hesabına harcayarak hastanın savunma gücünü yokeder. Bu durumda hasta, basit bir enfeksiyonla bile ölebilir. Kanser hücresinin şekere olan açlığı, hücrenin hızla çoğalmasından ötürü, normal sağlıklı hücrelerden 10-15 kat fazladır. Üstelik, şekeri tam olarak da yakmaz. Fermantasyon yolu ile kullanır ve geriye atık olarak laktik asit bırakır. Bu atık, karaciğere ulaştığında bir enzim vasıtası ile ve de enerji birikimini harcayarak yeniden şekere dönüşür. Böylece karaciğerle tümör arasında hastayı tüketen bir alışveriş sürüp gider. Bu olayı ilk kez Otto Warburg meydana çıkarmış ve bu buluşu ile nobel ödülü kazanmıştır.